Battlefield 4: Second Assault (İnceleme)

Eski haritalara yeni teknoloji

Eski haritalara yeni teknoloji

Önceki aylarda çıkan betası ve geçen ay çıkan tam sürümü ile birlikte kendimi Titanfall’a kaptırdım, Battlefield 4’ü de pek bir ihmal ettim. Yıllar önce Call of Duty’yi terk etmiş ve daha oturaklı, daha “sakin” bir oynanışa sahip olan Battlefield’a geçiş yapmış biri olarak yeniden hıza, aksiyona, adrenaline teslim olmayı ben de beklemiyordum. Bu beklenmedik gelişme sonrası da Second Assault’u çok fazla oynama şansım olmamıştı ama iş incelemeyi yazmaya gelince yeniden eski topraklara, hatta cidden eski topraklara dönüş yapmam gerekti. Okumaya devam et

Zavallı Isaac

The Binding of IsaacSiz bu satırları okuduğunuz sırada, oyun takviminin “fırtına öncesi sessizlik” dönemi sona ermek üzere ya da erdi bile. Yılın şu ana kadarki kısmını kâh eklenti paketleri, kâh alfa / beta sürecindeki yapımlar, kâh eski oyunlar ile geçirdim. Kısa kısa geçeyim mi? Okumaya devam et

Hiç sanmazdım ama oldu: Bejeweled

Hangi oyunun ne zaman bağımlılık yapacağı belli olmaz. Bundan birkaç ay önce, evde geçirdiğim bir tam günü Rig ‘n’ Roll ve Euro Truck Simulator oynayarak geçirmiştim. Dünya üzerindeki yedi milyar insanın %99.99’u için “zaman öldürme” kalıbının tanımını oluşturan bu oyunlar, tüm gün boyunca beni oyalamış ve direksiyon sallamama vesile olmuştu. Bağımlılık seviyesine geldi mi? Hayır ama kıyısından da dönmedim değil. Son günlerdeyse ne FIFA 12, ne Battlefield 3, ne de başka bir oyun oynuyorum. Son bir haftanın yıldızı, beni kendine mecbur bırakan oyun Bejeweled oldu… Nasıl oldu, bunu nasıl becerdi, hala anlamış değilim ama iPhone’daki tek durağım Bejeweled. Birkaç gün için yapılan bedava kampanyasına katılayım dedim ve bir andan kendimi parıltılı taşları bir araya getirirken buldum. Okumaya devam et

Rafa hapsolanlar, kurtulmayı bekleyenler…

Brothers in Arms: Hell's HighwayOyun piyasası hareketli, satın almak isteyeceğim sayısız oyun var ve olabildiğince alıp arşivimi genişletiyorum. Xbox 360 için alınan oyunlar, Xbox Live üzerinden indirilen oyunlar, Steam üzerinden yapılan indirimlerin büyüsüne kapılıp satın aldığım oyunlar, sırf bağımsız yapımcılara destek olmak amacıyla aldığım mini oyunlar… Bu kadar çok oyunu oynuyor muyum ya da oynayabiliyor muyum peki? Hayır. Neden? Zamanım mı yok? Bir sebep bu olabilir, evet. Başka bir sebepse aslında belli tür oyunlara yoğunlaşan ve bu oyunlardan zevk alan biri olmam. Bu durum öylesine anlamsız, tuhaf sonuçlar ortaya çıkarıyor ki… Hayatım boyunca oyunları ve bazı spor dallarını çok sevdim. Spor dalları arasında futbol ve basketbol başı çekiyor. Şimdi bu iki başlığı bir araya getiriyorum ve karşıma futbol oyunları ile basketbol oyunları geliyor. Eh, oyun piyasasında da çok şükür ki çok sağlam birer başlık var bu türlerde. Bir yanda Electronic Arts’ın FIFA serisi, diğer yanda 2K Games’in NBA 2K serisi… İşte bu iki lanet oyun, çoğu kişiye göre az sayılabilecek (Aslında birçok kişiye göre de çok sayılabilir, haksızlık etmeyeyim.) zamanımı yeyip bitiriyor ve aldığım tonla oyuna zaman ayıramama sebep oluyor. İşte birkaç örnek… Okumaya devam et

Bad Company 2 vs Modern Warfare 2 #2

Geçen ay köşemi okuyanlar, Battlefield: Bad Company 2 ve Call of Duty: Modern Warfare 2 arasında yaptığım kıyaslamayı görmüşlerdir. Yazının sonlarına doğruysa MW2’yi yerdiğim için tepki alabileceğimi söylemiştim ki bu gerçek oldu ve bazı fanatiklerin “seviyeli” mesajlarıyla karşılaştım. Aslında tam da bu konu üzerine bir şey yazmak istiyordum ki yine BC2 vs MW2 kıyaslaması yapmaya karar verdim ama bu kez oyunları değil, oyunların yapımcılarını kıyaslayacağım.

Okumaya devam et