Takip edenler bilirler, geçtiğimiz sonbaharda, Kasım ayı sonuna doğru ABD’ye gidip hem PlayStation 4, hem de Xbox One alma fırsatı yakalamıştım. Orada geçirdiğim yaklaşık 20 gün boyunca pek tabii ki konsol satın almak dışında da eylemlerim ve hatta gözlemlerim oldu. Geçtiğimiz aysa ikinci bir ABD seferi yapıp hem Chicago’yu, hem de New York’u görme ve gözlemlerime yeni gözlemler ekleme şansı buldum. Şimdi de bu gözlemlerimi, yazının başlığına bağlama vakti geldi. Okumaya devam et
Aylık arşivler: Nisan 2014
Trials Fusion (İnceleme)

Uçmak kolay da inmek zor
İnsanı delirten oyunlar vardır ya, Trials serisi de tam olarak bu oyunlara yenilerini ekleyen bir seri olarak yer alıyor oyun dünyasında. İlk olarak serinin hangi oyununu oynadım, hatırlamıyorum ama tek yapmak istediğim, başarılı fizik motoru eşliğinde bölümleri bitirmekti. Ne kadar masum başlamıştı her şey, ne kadar sakin ilerliyordu bölümler. Hangi platformda başladığımı hazırlamıyorum ama en son Xbox 360’taki Trials Evolution’da tavan yapmıştı o çıldırma hissi. Seriyi oynadıkça fark etmiştim ki bölümleri bitirmek değildi olay, kendi başına altın madalyaları toplamak da değildi, dünya sıralamasında az da olsa yükselmekti ama ne mümkün! Okumaya devam et
Plants vs. Zombies: Garden Warfare (İnceleme)

Yumruğu vurdum muydu!
Hiç Plants vs. Zombies oynadınız mı? Ben oynamadım. Vallahi. Çevremde oynayanlar oldu, bitirenler oldu, hala oynayanlar var ama ben bir kez olsun oynamadım, sadece izlemeyi seçtim. Oyunun renkli görselliği, eğlenceli içeriği dikkat çekici olsa da oynamadım işte. Sanırım bu sebeplerle oynamaktan çok izlemek zevk verdi bana. Bırakırlar mı? Adamlar işi biliyorlar, oyuncuyu bir şekilde avuçlarına almayı biliyorlar arkadaş. PopCap Games, Electronic Arts ve Microsoft el ele verdi, Plants vs. Zombies’i hiç oynamamış olan, beklentileri ve oyun alışkanlıkları farklı olan insanlara ulaşmanın bir yolunu buldu, o sevimli oyun bir shooter’a dönüştü, ben de dayanamadım. Okumaya devam et
Battlefield 4: Second Assault (İnceleme)

Eski haritalara yeni teknoloji
Önceki aylarda çıkan betası ve geçen ay çıkan tam sürümü ile birlikte kendimi Titanfall’a kaptırdım, Battlefield 4’ü de pek bir ihmal ettim. Yıllar önce Call of Duty’yi terk etmiş ve daha oturaklı, daha “sakin” bir oynanışa sahip olan Battlefield’a geçiş yapmış biri olarak yeniden hıza, aksiyona, adrenaline teslim olmayı ben de beklemiyordum. Bu beklenmedik gelişme sonrası da Second Assault’u çok fazla oynama şansım olmamıştı ama iş incelemeyi yazmaya gelince yeniden eski topraklara, hatta cidden eski topraklara dönüş yapmam gerekti. Okumaya devam et