Filmekimi’ni dolu dolu yaşamışken bu yıl beşincisi gerçekleştirilen İstanbul Animasyon Festivali’ni de boş geçemezdim tabii ki. 24 – 30 Kasım tarihleri arasında Pera Müzesi’nde gerçekleştirilen festivalde tek bir filme gitme şansım oldu ancak belki de en iyi yapıma gittiğimi söyleyebilirim.
Bill Plympton ve ekibi tarafından hazırlanan bu uzun metraj animasyonda oldukça ilginç bir konu işleniyor. Angel adındaki bir adamın ruhuyla olan savaşını konu alan film, karakterin dibe vurmuş halinin sergilenişiyle açılıyor. Bencil, kaba ve çökmüş bir adam olan Angel’ın duyguları müthiş bir görsellikle sunuluyor filmde. Sürekli olarak Bart’ın Bar’ına takılan Angel, bir süre sonra tuhaf bir özelliği olduğunu keşfedip bundan rahatsız oluyor. Kurtulmak istediği bu özelliğin ele geçirdiği ana karakter, sonunda karşı koymalarının boşa olduğunu fark edip kaderine teslim oluyor. Sonrasındaysa her şeyin mutlu bir sona bağlanacağı karmaşık olaylar gelişiyor.
Bugüne kadar birçok kısa ve uzun metraj animasyon filmine imza atan Bill Plympton ve ekibi tarafından hazırlanan Idiots and Angels, görselliği ve karanlık atmosferi ile beni kendine bağlarken müzikleriyle de kulağımda güzel izler bıraktı. Bu vesileyle animasyon filmlerine daha fazla eğilmem gerektiğini düşünüyor ve zaman kaybetmeden araştırmaya başlıyorum.