Mafia II’nin ardından…

Aylardır, hatta yıllardır oynanmayı bekleyen ve bir türlü elimin gitmediği oyunların arasından birini seçtim ve bitirene kadar oynadım sonunda. Mafia II’den bahsediyorum; ilkini (Mafia: The City of Lost Heaven) deliler gibi oynadığım, çok da sevdiğim, bitmesine de bir o kadar üzüldüğüm. 1930’lu yıllarda geçen o güzelim oyunun açılış sahnesi hala gözümün önündedir… Bir taksi şoförüydü Tommy Angelo, hayatını kazanıyordu sıradan bir vatandaş olarak ama talih yüzüne güldü ya da talihsizlik onu buldu, bir anda kendini mafyanın karanlık dünyasında buluverdi. Artık Salieri’nin bir ferdiydi, Don Salieri’nin de en has adamlarından biri olma yolunda hızla ilerliyordu. Nasıl mı? Rakip, düşman mafya ailesi Morello’ya karşı gelerek, kendisine verilen görevleri bir bir ve başarıyla sona erdirerek. Okumaya devam et