Daha geçen dedim size, hatırlıyor musunuz? NBA 2K serisinin sıkı bir takipçisi olarak, Derrick Rose’un sakatlığı ile zaman bulamamanın birleşimi sonucu NBA 2K13’e zaman ayıramadım yıl boyu. Öyle ki serinin en az oynadığım üyesi oldu ve bunda Derrick Rose’un payı bir hayli fazla. Sonuçta basketbolu seven, NBA’i günbegün takip eden biri olarak, bu takibin can damarlarından Chicago Bulls ve Derrick Rose aksıyorsa bir mesafe oluyor aranızda. İşte bu sebeple NBA 2K13’e de yeteri kadar zaman ayıramadım, MyPlayer modunda yarattığım kendime dahi doğru düzgün bakamadım, onun boş salonlarda çürümesine göz yumdum. Şimdiyse karşınıza Derrick Rose’un dönüşüyle şenlenen bendenizin NBA 2K14 incelemesiyle çıkıyorum! (Kendi kendini sunan adam…) Üstelik bu kez karşımda sadece NBA, Chicago Bulls ve Derrick Rose yok, aynı zaman Euroleague var! (Buna daha sonra döneceğim.) O halde hava atışı yapılsın!
LBJ
Öncelikle oyunun nasıl başladığını, açıldığını belirteyim. Her yıl sunum konusunda çıtayı yükseltmeyi adet edinen yapımcılar, bu yılda oyunu -aynı zamanda kapak yıldızı olan- LeBron James’in kısa ve motive edici bir konuşmasıyla açmayı uygun görmüşler. Bu kısa konuşmanın ardındansa klasik NBA 2K menüleri karşılıyor bizi. Biliyorum, analog kolla aktif hale gelen menü yapısını sevmeyen birçok oyuncu var ama yapacak bir şey yok, bu yapıdan vazgeçmiyorlar. Neyse ki alıştık ve menüler arasında kolayca yol alıyoruz. Bu noktada şunu fark ettim ki her yıl yanında “NEW” yazan kalem sayısı bir hayli fazlayken, bu yıl sadece tek bir yenilik, tek bir yeni mod var oyunda. Nedir o? LeBron James’in üzerine inşa edilen ve “Path to Greatness” adı verilen mod.
Daha önce Michael Jordan için hazırlanan “Jordan Challenge” modunu hatırlarsınız herhalde ama bu kez bambaşka bir yapı var karşımızda. Jordan Challenge’da MJ’nin kariyerindeki önemli anları yeniden canlandırıyor, yani geçmişi yeniden yaşıyorduk. Path to Greatness ise bize geleceğe yön verme ve LBJ’nin kariyerini dilediğimiz gibi çizme şansı veriyor. Bu moda girer girmez karşımıza iki seçenek geliyor: Heat Dynasty ve Fantastic Journey. (Her iki seçeneğin altında -ikisi alınmış olmak üzere- yedi yüzük gösteriliyor hedef olarak.) Diyelim Heat Dynasty’yi seçtik. İlk maçımız NBA Finalleri’nde Rockets’a karşı oluyor ve Dwight Howard’lı Rockets karşısında yüzüğümüzü üçlemek için ter döküyoruz. Diyelim Fantastic Journey’yi seçtik. Yine Heat’teyiz ama bu kez finaller öncesinde önemli maçlara da çıkıyoruz. İlk maç Spurs’e karşıydı ve uzatmaya giden maçı zor da olsa kazanmayı başardım. Maç sonrasıysa mobil oyunları anımsatan bir puanlama geldi ekrana. Skor farkı, takım istatistikleri, LeBron istatistikleri ve Big Night for Big Three puanları sonucu 550 puana ulaştım ve üç yıldız üzerinden iki yıldız alarak maçı geride bıraktım. Bir sonraki maçsa Clippers’a karşıydı ve maç öncesi önemli bir not düşüldü. Oyun kurucu Mario Chalmers ve onun yedeği Norris Cole sakat, bu durumda hem skor, hem de oyun kurma yükü LBJ’ye kalıyor. (Yine kazandım!) Tüm bu uğraşların sonundaysa Knicks’e transfer oluyor ve yepyeni bir kariyer peşinde koşuyoruz. İşte böyle renkli, detaylı ve eğlenceli bir mod olmuş Path to Greatness ama ortada şöyle bir sorun var ki LBJ hile gibi. Oyunu standart ayarlarla oynarsanız, yani herhangi bir “slider” düzenlemesi yapmazsanız, LBJ ile skor bulmak ve maça hükmetmek çok kolay oluyor. Zaten kendisine 99 puan verilmesi de bu durumun ortaya çıkmasının başlıca nedeni. (Merak etmeyin, MJ de 99 puan!)
Boozer ile olur mu?
Bu kadar LBJ reklamı yeter! Şimdi asıl konudan, yani oynanıştan bahsedeyim. NBA 2K14, NBA 2K13’e göre radikal yenilikler barındırmıyor ama birkaç ufak rötuş göze çarpıyor. Öncelikle şut konusuna değineyim. NBA 2K13’te şut atmak için L2/LT tuşuna basılı tutup sağ analog kolu herhangi bir yöne itmemiz gerekiyordu. Açıkçası bu sistemi pek tutmamıştım ki NBA 2K14’te L2/LT tuşuna basmadan, direkt olarak sağ analog kolu bir yöne itip bekleyerek şut kullanmak mümkün oluyor. (Alışkanlıktan basılı tutarsanız da artistik paslaşmalar göreceksiniz.) Şut öncesinde, top sürerken yine sağ analog kolla seri hamleler yapıp “isomotion” yelpazesinden hareketleri sergiliyoruz.
Oynanışa dair bir yenilik de set hücumu konusunda. Yine geçen yılki değişim sonrası tüm hücum dengemi altüst eden yapımcılar, bu yıl “Smart Play” adlı yeni bir seçenek eklemişler oyuna. Maçları paldır küldür oynamak yerine set hücumu yapanlardansanız, rakip sahaya geçip L1/RB tuşuna basılı tutarak Smart Play’i ve buna paralel olarak oyunun önereceği en iyi hücum setini aktif hale getirebilirsiniz. Bu andan sonra yapmanız gerekense işaretleri takip etmek.
Saha içi detaylara devam etmek gerekirse her yıl olduğu gibi bu yıl da zenginleşen animasyon yelpazesinin oyuna renk kattığını söyleyebilirim. Üstelik geçişler geçen yıla göre biraz daha yumuşak, haliyle oynanışa direkt etki ediyor bu durum. Ayrıca oyuncuları birbirinden ayıran ve özel kılan Signature Skill menüsüne de Flashy Passer ve Pick & Roll Maestro gibi örneklerin dâhil olduğu altı yeni kalem eklenmiş.
Açıkçası NBA 2K13’te beni en çok savunmadaki bazı problemler rahatsız ediyordu. Rakibi doğru düzgün tutamamak, doğru zamanlamaya rağmen pas arası yapamamak ve tabii ki olması gereken blokların olmaması ya da olmaması gereken blokların olması… NBA 2K14’te yaptığım maçlar boyunca savunma konusunda NBA 2K13’e göre daha fazla tatmin olduğumu söyleyebilirim. Özellikle bloklar konusunda ciddi bir iyileşme görünüyor. Bire bir savunmadaysa ciddi bir gelişme mevcut ve rakibe yapışmak ve -kontrol ettiğimiz oyuncunun kapasitesine bağlı olarak- onu her adımında takip etmek mümkün. Üstelik vücut vücuda temaslardaki gerçekçilik, doğallık göz okşuyor. Pas arası konusundaysa hem hücum, hem de savunma sırasında gelişmeler var aslında. Anlamsız top kayıplarından hepimiz şikâyetçiydik, değil mi? Yapımcılar ne yapmışlar dersiniz? Top kaybı sayısında bir azalma yok ama tüm top kayıpları daha bir mantığa oturmuş artık. Sıkışan, dengesini kaybeden ya da hazırlıksız yakalanan oyuncu top kaybedebiliyor, alelacele atılmış paslar hedefini bulmayabiliyor ve daha birçok detay sayesinde kayıplar daha gerçekçi, daha anlaşılır bir hal alıyor.
Kendin ol!
Bu ara başlığı serinin önceki oyunlarından birinin incelemesinde de kullanmış olabilirim sanki. Neyse, konuyu getirmek istediğim yer MyPlayer ve geri gelen Crew modu. Eksikliği hissedilen modlardan biri, yani Crew kısa bir aranın ardından yine oyundaki yerini almış. Crew’da kendimize logosunu istediğimiz gibi hazırlayabildiğimiz bir takım yaratıyor ve online ortamlarda 5v5 maçlara çıkıyoruz. Yalnız Crew modunda ciddi bir değişiklik var ve o da tüm maçların “blacktop”ta ve 21’de bitecek şekilde oynanıyor olması. MyPlayer’a dair önemli bir notsa yapay zekânın gelişmiş olması. Şöyle ki NBA 2K12’de ve NBA 2K13’te takım arkadaşlarım gerçekten can sıkıyorlardı, boşken şut atmayıp asistlerimi yemeleri, ben boşken beni görmemeleri… NBA 2K14’te daha akıllı takım arkadaşlarım olduğuna şahit oldum ve maçlar, haftalar ilerledikçe bu gelişimin yansımalarını net şekilde göreceğimi tahmin edebiliyorum.
NBA 2K14’ün değerli nimetlerinden bir diğeri, “Dynamic Living Rosters” gibi iddialı bir isimle duyurulan özellik. Seriyi takip edenler, sezon devam ederken oyuncuların değerlerinin güncellenmesine alışıklardır zaten ama bu kez durum biraz daha farklı. Artık sadece rakamlar değil, oyuncuların oyun yapısı da değişebilecek. Diyelim ki Ömer Aşık pota altından skor bulamıyor, başladı üçlük denemeye ve başarılı da oluyor; bu durum aynen oyuna aktarılacak ve yapay zekânın kontrol ettiği Ömer Aşık, artık üçlük denemeye başlayacak ve belki de sokacak! (Böyle saçma şey mi olur? Daha düzgün bir örnek verseydim keşke…) Tabii ki bu özelliği daha net değerlendirebilmek için sezonun başlamasını ve ilerlemesini beklemek lazım.
En nihayetinde yine gerçekçi bir oynanış, zengin animasyon yelpazesi, daha yumuşak geçişlerle birbirine bağlanan animasyonlar, yeni ve / veya önceki oyunlarda kaldırılıp geri dönen modlar ve hücum tercihlerimize göre anlayışını değiştirdiği söylenen yapay zekâ ile müthiş bir NBA 2K var yine karşımızda. (Son maddeyi bir iddia olarak ekledim çünkü bu özelliği algılamak için oyunu haftalarca oynamak gerek!) Artık söz sırası, bir türlü sürdürülemeyen ve uzun bir aranın ardından sadece PlayStation 4’te ve Xbox One’da boy gösterecek olan NBA Live 14’te.
8,8