Çoğunluk futbolu, kalanların büyük bir kısmı da basketbolu takip ediyor ama benim için bu iki spordan sonra gelen tenisi atlamamak gerek. Bildiğiniz ya da bilmediğiniz üzere, geçen haftayı Australia Open ile geçirdik ve zafer bir kez daha Novak Djokovic’in oldu. Bazı insanlar nasıl yapıyorlar, bilemiyorum ama ben tarafsız olamıyorum. Yıllarca Andrea Agassi’yi destekleyen, sonrasında az da olsa Federer’e sempati duyan biri olarak son favorim Novak oldu ve katıldığı turnuvalarda aldığı başarılı sonuçlara sevinir halde buldum kendimi. Son olarak yazı sonbahara bağlayan dönemde kazandığı US Open’ı maç maç takip etmem, delicesine bir heyecan yaşamama vesile olmuştu.
Geçen haftaki Australia Open’ı maç maç takip etmedim, yalan söyleyemem ama final maçının bana yüklediği tedirginliği de itiraf etmem gerek. Karla kaplı şehirde gezme planları yaptığım, hatta evden çıkma noktasına geldiğim dakikalarda büyük bir heyecana sahne olan maçta 2-1 öndeydi Novak ve 3-1 yapıp beni rahatlatmasını beklediğim bir seti kaybederek günümü etkilemeye başladı. Yetmedi, son sete kötü başladı ve arkadaşlarımla olduğum bir ortamda telefonun elime yapışmasına sebep oldu. Neyse ki son seti almayı başardı ve Grand Slam koleksiyonuna bir kupa daha ekledi.
Futbolda nadiren, basketbolda ve teniste sık sık yaşadığım bir olaysa maçları izledikten sonra aynı sporun oyunu için hevesimin artması. Novak’ın böylesine önemli bir turnuvayı, hem de zorlu bir süreçten sonra kazanmasının ardından ben de hafta sonunu tenis oyunları oynayarak geçirdim. 14 Şubat’ta yayınlanacak Grand Slam Tennis 2 ile başlayan maraton, eve geldiğimde Top Spin 4’e geçiş yapmamla devam etti. Dün gece, sabaha karşı oynadığım Djokovic v Nadal finaliyse hevesimi almamı sağladı. Uzun süredir oynamadığım oyunda şut zamanlamasında problemler yaşasam da 40 dakikayı bulan maçı 3-0 kazandım. Hevesim geçti mi? Tam olarak değil ama oynayacak o kadar çok oyun var ki… Bu vesileyle tekrar vurgulamam gerekiyor; şu an piyasadaki en iyi, en gerçekçi ve en heyecan dolu tenis oyunu Top Spin 4. Eğer amacınız sadece eğlenmek ve rekabete boğulmamak ise Grand Slam Tennis 2’yi de bekleyebilirsiniz.