O’Horten

Festival broşüründeki fotoğrafıyla bir şekilde beni tavlamayı başaran O’ Horten, Norveç sinemasının (Bu tip kalıplara da hastayımdır!) 2007 yılı sonunda sinema dünyasına sunduğu bir yapım. Bent Hamer’ın yazıp yönettiği film, tren makinisti olan Odd Horten’in emeklilik sürecini ve sonrasındaki hayatını oldukça başarılı bir şekilde sunuyor izleyiciye. En başta oldukça sıradan ve sade bir yaşantısı olduğu gözlenen Odd’un, emeklilik sonrasında yaptıklarıysa sanki yıllardır yapmadıklarının ya da yapmaktan korktuklarının gecikmiş birer telafisi olarak gözlemleniyor. Girişinden itibaren Norveç’in o sakin, yumuşak ve huzur veren havasını direkt olarak hissetmemi sağlayan ve çekimleriyle gönlümde taht kuran filmi oldukça sevdiğimi belirtir, vizyona girmesi halinde mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.

Blindness

85 yaşındaki Portekizli yazar José Saramago, 1995 yılında, 288 sayfalık bir kitap yazdı. Aynı yıl Portekizce, 1997 yılında ise “Blindness” ismiyle İngilizce olarak yayımlanan kitap, yazarın kariyerindeki en önemli eser olarak nitelendirildi. Bu kitap, bir diğer Latin olan ve daha önce City of God filmini yöneten Fernando Meirelles’in de ilgisini çekti ve yönetmen, Blindness’ın filmini çekmeye karar verdi.

Blindness, orijinalini son güne kadar asla bilemeyeceğimiz kıyamete alternatif bir senaryo içeriyor diyebilirim. Bir gün, tek bir insanda ortaya çıkan geçici körlük virüsünün bulaşıcı olduğunun fark edilmesi, bir felaketin başlangıcı olarak not edilir. Önce bu kişiye yardım etmeye çalışan birine, sonra da bu kişinin tedavi olmak için gittiği doktora bulaşan virüsün gitgide daha çok insana yayılmasıyla felaketin önü alınamaz.

Dramatik, gergin ve zaman zaman da korkutucu bir atmosfere sahip olan film, yönetmenini baz alarak bu filme gidenler için City of God’dan sonra biraz hayal kırıklığı yaratabilir ancak Blindness’ın oldukça başarılı bir film olduğunu söylemeliyim.